Tüm
dünya sansasyonel bir haberle çalkalandı. Efsane olmuş sanatçı
Whitney Houston Los Angeles'te bir otel odasında ölü bulundu. Bu
ölüm tüm sevenlerini yasa boğdu. Adını pek duymayanlar bile I
Will Always Love You adlı şarkıyı mırıldanınca onun kim
olduğunu anladı, zira öyle bir ses dünyaya çok sık gelmiyordu.
Ölüm
sebebi olarak hemen alkol, uyuşturucu, antidepresanlar sıralandı
çünkü erkesin aklına onlar geliyordu. Bütün bunlar konuşulurken
insanlar hemen benzer bir vakayı hatırladı. Birkaç ay önce
kaybettiğimiz Amy Winehouse'u. Büyük yeteneklerden biri olan ve
evinde ölü bulunan çılgın sanatçı içinde ölüm haberi
duyulur duyulmaz aynı şeyler sıralanmıştı.
Amerikan
sanat dünyasında artık alışılmış bir hale gelen "Ölü
Bulunma" olayları adeta normal bir şeymiş gibi karşılanmaya
başlandı. Bu ülfetin ne denli büyük bir sorun olduğunu farkeden
çok az kişi bulunuyor. Özellikle gençlerimizin idol olarak kabul
ettiği birçok sanatçı uyuşturucu, alkol gibi maddelerin etkisi
altında yaşıyor, şarkı söylüyor, sahneye çıkıyor.
Skandalların ucu bucağı kalmıyor, insanlar her seferinde bunları
sefil bir alışkanlıkla karşılıyor. Gençlerimize adeta bunların
doğal şeyler olduğu fikri aşılanıyor.
Dünya
üzerinde belki de en büyük etkiye sahip şey Medya iken, medyanın
bize bunları "Olur öyle şeyler" olarak göstermesi bizi
daha da yaşanmaz bir dünyaya sürüklüyor. Bu konuda bazı
adamakıllı adımlar atılmamış da değil. Birleşik Devletlerde
bazı gazeteciler yazılarında bu gibi durumlara tepki göstermeye
başladı. Bu konuda verilen olumlu örneklerden biri de Britney
Spears.
Kariyerinin
zirvesindeyken bir anda Skandallar Prensesi olarak anılmaya başlayan
Spears son yıllarda adeta küllerinden doğma deyiminin ne anlama
geldiğini gösterdi. Herkesin "Artık Bitti." dediği bir
anda tekrar liste başı olmayı başardı. Uyuşturucudan kurtuldu,
çocuklarıyla daha yakından ilgilenmeye başladı. Tüm dünyaya
saçlarını kazıttığı o rezil günlerden, Womenizer, Hold It
Against Me gibi liste başı şarkılar söylediği güzel günlere
gelişi örnek oldu.
Sonuç
olarak tüm sanat dünyasının bir an önce bu sefillikten kurtulup,
küllerinden dirilmesini temenni ediyorum.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder